Otomasyon sistemleri

   Arduino’ya kısaca “elektronik bir beyin” diyebiliriz. Daha teknik bir tanımla söylemek gerekirse, Arduino bir mikro denetleyicidir.

   Derslerinizde de çoğu kez kullanabileceğiniz bu

elektronik beyin, yapacağımız projelerde sık sık

başvuracağımız en yakın arkadaşımız, dostumuz

olacak. Sahi, İtalyanca bir kelime olan Arduino’nun

“güvenilir arkadaş, dost” anlamına geldiğini de bu

arada söyleyelim!

    Arduino adı gibi, yapacağımız projelerde en çok

güveneceğimiz bileşen olacak. Arduino’ya

bağlayacağınız bileşenlerle ona hemen hemen her şeyi

yaptırabilirsiniz. Tek ihtiyacınız olan, biraz programlama

biraz da elektronik bilgisi. Örneğin engelleri fark edip

yolunu değiştiren arabalar, kendi kendine hareket eden robotlar, saksınızdaki çiçeğin toprağını kuruduğunu fark edip buna göre bitkinizi sulayan sistemler ya da kahve pişince tweet atan cezve yapabilirsiniz!

Arduino’nun binlerce mikro kontrolcüden farkı, aklınıza gelebilecek hemen her projede kullanılabilmesini sağlayan esnek yapısı ve açık kaynak felsefesine dayanan kültürüdür.

Açık kaynak felsefesinden de kısaca bahsetmekte fayda görüyorum. Annelerimizin anneannemizden, onların da kendi büyüklerinden öğrendiği, o müthiş yemekler var ya? Açık kaynak felsefesini tam da örneğimizdeki nesilden nesile aktarılan yemek tariflerine benzetebiliriz! Paylaşıldıkça çoğalan ve herkesin yeni bir malzeme ya da farklı bir baharat katarak kendince mükemmelleştirdiği o yemek tarifleri, birer açık kaynak örneğidir.

Arduino, işte böyle güzel bir platform.

 

Arduino’nun Yakın Tarihçesi

Bugün Arduino adını verdiğimiz “elektronik beyin” ya da daha doğru bir şekilde söylemek gerekirse “mikro denetleyici”, ilk kez 2005 yılında İtalya’da beş arkadaş tarafından bir üniversite projesi olarak geliştirildi.

Arduino adındaki bir İtalyan

Ortaçağ kralının adı

verilen bu mikrodenetleyici

kart, öğrenciler için

sadece 200 adet üretildi.

İlk 50 adet öğrenciler

tarafından satın alınınca,

geri kalan 150 adedi

satmak üzere beş arkadaş

yeni bir şirket kurar.

Arduino adıyla ünlenen bu

firma, bugün Dünya’nın

en büyük mikrodenetleyici firmalarından

birine dönüştü. Arduino’nun mucidi Massimo Banzi, “Bizim çok iyi bir fikrimiz vardı ve bunu herkese hediye ederek zenginleştik” sözüyle Arduino’nun dayandığı açık kaynak felsefesini özetliyor. Gerçekten de, Arduino’nun internet sitesine bağlandığınızda firmanın sadece geliştirme araçlarını değil, Arduino kartların şemalarını, proje dosyalarını, kart üzerinde çalışan tüm yazılımları ve hatta kaynak dosyalarını bile kopyalayabiliyorsunuz. Dilerseniz, Arduino’nun devre şemasının bir kopyasını alıp, kendi hesabınıza Çin’de ürettirebilirsiniz bile!

Tek şartla: Kendi ürettiğiniz kartın şema ve yazılımların kaynak kodlarını da aynı şekilde paylaşmak zorundasınız!

Arduino’nun başarısı burada gizli. Bugün Arduino, üzerinde geliştirilen binlerce proje ve icatla dünyanın en çok kullanılan mikro denetleyicisi. Onlarca farklı Arduino kartından biriyle siz de icatlar dünyasına adımınızı atabilirsiniz.

 

Eğitimde ve Maker Hareketi’nde Arduino Kullanımı

​

Amerika Çalışma Bakanlığının 2012 yılı araştırmasına göre, günümüzde ilkokula başlayan çocukların, üniversiteden mezun oldukları zaman şu anki mesleklerin %65’i var olmayacak!

Şu anda var olan meslekleri ve hangi mesleklerin yeni meslekler olduğunu düşünün. Mekatronik Mühendisi? Veri Analisti? Veri Madeni Mühendisi? Yapay Zeka Pazarlama Uzmanı? Gelecekte çocuklarımızın meslek seçiminde şu anki var olan meslekler olmayacak. En azından %35’lik zorunlu meslekler klasmanına bakarak çocuklarımızı nasıl eğitebileceğimize dair bilgi edinebiliyoruz.

Kısacası çocuklarımıza, fen, matematik, sanat, elektronik, kodlama ve mekanik becerilerini kazandırmamız gerekiyor. Arduino ve diğer elektronik prototipleme araçlarıyla çocuklarımıza fen, matematik, elektronik, kodlama ve mekanik alan bilgilerini kazandırmayı hedefliyoruz.

Arduino’nun multidisipliner bir yapıda eğitime entegre edildiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Çocuklarınız Arduino öğrenerek sadece elektronik öğrenmiş olmuyor, şu yetilere de sahip oluyor:

• Analitik düşünme yeteneği

• Tasarım odaklı düşünme

• Ekip çalışması

• Akranları arasında geribildirim verme ve alma

• Proje tabanlı öğrenme yardımıyla sorun giderme

• Kompütasyonel beceriler

21. yüzyıl çocuklarını kendi sorunlarını giderebilir ve

tüketmekten çok üretebilir bireyler haline getirmeye

çalışıyoruz. Sizler de veliler olarak çocuğunuzun bu

eğitimlerde yer almasını sağlayarak, geleceğe giden

yolda bir adım önde ilerlemesine katkıda bulunabilirsiniz.